29 Mart 2010 Pazartesi

Hırsızlık caiz mi? Muhammed Nur DENEK

22 Aralik 2009, çok ilginç ve bir o kadar da alışılmadık bir fetva: İngiliz papaz Tim Jones, yoksul insanların ihtiyaçları kadar mal çalmalarının makul karşılanabileceğini söyledi.
Sizce bu fetva yeni mi? Yüzlerce yıl önce, bir çığlık duyulmuştu, Muaviye’nin zulüm sarayında, öyle ki o çığlığın sahibi, Hz. Muhammed’in “Yer, Ebu Zerr'den daha doğru hiçbir kimseyi taşımamış, gök onun gibi hiçbir kimseyi gölgelememiştir” dediği Cündüp bin Cünade (Ebuzer) "Evinde yiyecek ekmeği olmadığı halde kınından ayrılmış bir kılıç gibi isyan etmeyene şaşarım" diyen toplumsal eşitlik yanlısı, müslüman, sosyalist, devrimci Ebuzer.
Bir de ilahi mesaja bakalım...
“Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah’tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah daima üstündür, hikmet sahibidir.” (Maide:38)
Ayette görüldüğü gibi ilahi mesaj, hırsızlığın her türlüsünü şiddetle men etmiştir. Hırsız, “emek harcamadan zengin olmak” isteyen “başkalarının emeğini çalan” kişidir. Hırsızlık alçaklıktır. Başkasının emeğine göz dikmektir. İslam dini, servet sahibi olmak için yapılan hırsızlığı yasaklamıştır. İhtiyaç duyduğundan fazla mal ve servet biriktirmeyi, diğer insanların olanaklarını kısıtladığı için hırsızlık saymıştır.
Nitekim başka bir ayette, “Orada (yeryüzünde) aç kalmazsınız, çıplak olmazsınız, susuzluk çekmezsiniz, güneşin sıcağında yanmazsınız.” (Taha:118,119) denmektedir. Yeryüzü açlık endişesine düşülecek, çıplak kalınacak, susuzluk çekilecek, evsiz ve barınaksız kalınacak bir diyar olmamalıdır. Allah böyle söylüyor. Eğer bu sorunlar yaşanıyorsa, yeryüzünde hırsızlık yapanlar, insanlardan çalanlar, sömürenler var demektir.
Yıllarca ilahi mesajları tahrip ederek, insanları aldatan egemenler “hırsızlık” kavramını da sömürü ve haksızlıklarına hizmet eder hale getirmişlerdir. Hırsızlığı, mal biriktirmelerini, insanların temel ihtiyaçlarını gasp etmelerini yasaklayan bir olgu olmaktan çıkarıp, zavallı, gariban, ihtiyaç sahibi insanların haklarını geri almalarını engelleyecek bir kavrama dönüştürmüşlerdir. Oysa ki Allah “Kim kendisine edilen zulümden sonra hakkını alırsa böylelerine ceza yoktur. O ceza ancak insanlara zulmedenlere, yeryüzünde haksız olarak hükmetmeye kalkışanlara aittir...” (Şura:41,42) demektedir. Sömürücü zihniyet “Aza kanaat etmeyen çoğu bulamazı”da silah etmiş, kanaat kavramını zulme sessiz kalınmasının gereği olarak nitelendirmişlerdir. Oysa kanaat, ihtiyacı kadarıyla yetinip başkalarının emeğini çalmamaktır.
İlahi mesajlardan, peygamberlerin uygulamalarından, peygamber takipçilerinin ortaya koydukları devrimci mücadelelerinden anlıyoruz ki, yüce Allah, İnsanların toplumsal yaşantılarını mahveden, hayatı yaşanmaz ve anlamsız kılan hırsızlığı; “sömürü ve haksızlığı” yasaklarken, hırsızlıkla hakları gasp edilen topluluklara, haklarını çalanlara karşı sergilemeleri gereken tavrı da “ellerini kesin!” buyruğuyla bildirmiştir. Sömürüye ve haksızlığa uğrayan toplumlara, buna sebep olanların (ellerini kesin) iktidarlarını ortadan kaldırın buyurmaktadır. Anlaşılan o ki, Allah’ın ayetlerini dikkate almayarak insanların haklarını gaspedenler ne derece sorumlu ise, hırsızların iktidarlarına karşı mücadele etmeyenler, ezilmişliğe ve zulme rıza gösterenler de o derece sorumludur.

Hırsızlık, tüm canlıların mirasçısı olduğu yeryüzündeki nimetleri, hakkından fazla almak, o malları sermayeye çevirerek hak sahiplerinin haklarını gasp etmek, insanları sömürmek, mazlumlara zulmetmektir ve evet haramdır. Hırsızlar, işçilerin haklarını gasp eden patronlardır, kiracıların gelirlerine el koyan mülk sahipleridir, yoksulların haklarını zengin iş adamlarına peşkeş çeken idarecilerdir, bir kardeşimin ifadesiyle “komşusu açken Prada giyenlerdir.” İnsanların yaşam haklarını ellerinden alan kapitalist sistemlerdir. Ve evet kesilmedilir elleri, fakirin, yoksulun, işçinin, kiracının, garibanların ceplerine uzanan, emeklerini çalan kahrolası elleri; yok edilmelidir kapitalist sistemleri. Engellenmeli, devrilmelidir insanlara, insanca yaşam hakkı tanımayan sömürü düzenleri.
Vesselam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder